ANKARA ANLAŞMASI UZATMA BAŞVURULARINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Ankara Anlaşması başvurularında ilk etapta 12 aylık bir vize veya geçici oturum süresi veriliyor. Bu 12 ayın sonunda, ilk uzatma başvurunuzu yapmanız gerekiyor. Herşey yolunda giderse, bu başvurunuz neticesinde 3 yıllık bir oturum uzatması alıyorsunuz. Bazı durumlarda 3 yıl yerine, 12 aylık bir uzatma verilebiliyor. Verilen bu ilk uzatma döneminden sonra, ikinci bir uzatma başvurusu yapmanız gerekiyor. Toplamda, İngiltere’de Ankara Anlaşması altında 5 yıllık bir ikamet süresi tamamlayınca kalıcı oturum hakkını elde edebiliyorsunuz. Bu makalede vize veya geçici oturum uzatma başvurularınızda dikkat etmeniz gerekenleri irdeleyeceğiz.

İlk müsaadenizi aldıktan sonra tamamlamanız gereken birtakım bürokratik işlemler var. İlk vize başvurunuzu İngiltere dışında yaptıysanız, vizeniz verildikten sonra mümkün olan en kısa zamanda İngiltere’ye girişinizi gerçekleştirmelisiniz. Zaten verilen ilk vizenizin kısa bir geçerlilik süresi olacaktır ve bu süreyi geçirmemeniz çok önemli. Ardından, vakit kaybetmeden “Biometric Residence Permit” olarak bilinen oturum kartınızı ilgili postane şubesinden teslim almalısınız.

Bu işlemler bittikten sonra, sıra işinizin kurulumu ve faaliyete geçirilmesine gelecek. İşinizi limited şirket, sole trader veya ortaklık olarak kurabilirsiniz. Hazırda kurulu bir işe ortak oluyorsanız, ortaklık işlemlerinin gerçekleştirilmeleri gerekecek. Ayrıca, HMRC olarak bilinen vergi dairesine de kayıt işlemlerinizin yapılması lazım. Bu işlemler için bir muhasebeci desteği almayı tercih edebilirsiniz.

En önemli hususlardan bir tanesi kuracağınız işinize yapacağınız yatırımlar. İş planınızda yapmayı planladığınız yatırımlar ve bunları neler için harcanacaklarını “Start-up Expenses” başlığı altında listelemiş olmalısınız. İş planınıza yüzdeyüz bağlı kalmak mecburiyetinde değilsiniz. İşe başlarken planladığınız bazı harcamaların gereksiz olduğu veya eklemeniz gereken başka harcamalar olduğu kanaatine varırsanız, bunları uygulamaktan çekinmeyin.

Eğer mümkünse, önce banka hesaplarınızı açtırıp, sermayenizi bu hesaba veya hesaplara aktardıktan sonra işinize yapacağınız yatırımlarınızı gerçekleştirmenizi tavsiye ederiz. Böylece, sermayenizi Türkiye’deki hesabınızdan getirdiğinizi rahatlıkla belgeleyebilir ve işinize yatırımlarınızı kolaylıkla ispatlayabilirsiniz. Bankada biri şahsi ve biri ticari olmak üzere iki hesap açtırmanızda yarar var. İşinizi limited şirket olarak kurarsanız, zaten şirketinizin ayrı bir ticari hesabı olmak zorunda.

Pekiyi, ne gibi kuruluş masrafları veya yatırımları gerekiyor? Bu işten işe değişiyor. O nedenle, kuracağınız işe bağlı ve az evvel belirttiğim gibi, iş planınızın “Start-up Expenses” kısmını yeniden gözden geçirmenizde yarar var. Ancak, genel anlamda, yeni kurulan birçok işletmenin şu tür harcamaları oluyor: yapacağınız işle ilgili araç-gereçlerin alınması, iş sigortası yapılması, websitesi kurulumu, kartvizit ve broşür bastırılması, reklam harcamaları, ve benzerleri... İşinize yatırım amaçlı veya işinizi icra etmek için yaptığınız tüm harcamaların fiş ve faturalarını kaybetmeyip muntazam bir şekilde biriktirmelisiniz. Bunlar hem muhasebe, hem de vize uzatma işlemleriniz için gerekli olacaklar.

Şimdi artık ticari faaliyetlerinize başlamaya hazırsınız. Servis veya ürünlerinizi sunup fatıralandırmaya başlayabilirsiniz. Özellikle işleri servis sunmak olanlar, işlerinin bitiminde faturalarını kesip, ödemelerini almalılar. Ödemeler direkt olarak banka üzerinden alınabilirse, bu daha yararlı olur. Ancak, ödemenizi nakit almanız halinde bu miktarları banka hesabınıza yatırıp oradan harcama yapmanız tavsiye edilir. Zira, uzatma başvurunuz esnasında yaptığınız işin gerçek olup olmadığı Home Office tarafından incelenecek ve faturalarınızla banka hesap hareketleriniz örtüşmezse, işinizi gerçekten yapmadığınız şüphesi uyanabilir.

Bu noktada bir parantez açıp şunu eklemek isterim. Ne yazık ki; kendilerine verilen vize veya oturum müsaadesinin koşullarını ihlal edip, söyledikleri işlerini gerçekten yapmayanlar veya işlerini sadece göstermelik olarak evrak üzerinde yürüten insanlar mevcut. Yine vizelerinin koşullarına aykırı olarak kendi işleri dışında işçi pozisyonunda çalışan insanlar da oluyor. Bu durumlar tamamen kanunsuzdur ve yapılmamaları gerekir. Bu davranışların yoğunluğu nedeniyle işlerini kanun ve usüller çerçevesinde yapan insanlar da maalesef töhmet ve şüphe altında kalıyorlar.

Belirli bir dönem ticari faaliyetlerde bulunduktan ve bu faaliyetler dökümanlarla ispatlanabilir hale geldikten sonra National Insurance (yani Sosyal Sigorta) numarası edinmek için başvurmanız gerekiyor. Bu numara vergi ödemeleriniz ve vergilerinize bağlı haklardan yararlanabilmeniz için gerekli. Oturum uzatma başvurunuz için de oldukça önemli bir işlem.

Vergi döneminiz gelince, muhasebecinizle iletişime geçip, yıllık muhasebe işlemlerinizin tamamlanmasını sağlayıp, çıkan vergilerinizi muntazam bir şekilde ödemeniz de oldukça önemli. İşinizi “sole trader” olarak kurarsanız, vergi döneminiz Nisan ayının ilk haftasında dolar. Limited şirket kurarsanız, şirketinizin muhasebe yıl sonu farklılık gösterebilir. İlgili tarihleri muhasebecinizden öğrenip ajandalarınıza not etmenizi öneririz.

Başka nelere dikkat etmek gerekir? Önce birkaç şehir efsanesine değinelim. Yüksek vergiler ödemezseniz ret alacağınız yönündeki söylemler kesinlikle yanlıştır. Elbette tüm kazancınızı deklare etmeli ve ortaya çıkan verginizi ödemelisiniz. Ancak, yüksek miktarda vergi çıksın diye yapılmamış işler için fatura kesmek doğru olmaz. Yapılmış işleri ve kazanılmış miktarları beyan etmeyip vergi kaçırmak ne kadar yanlış ve yasa dışıysa, yapılmamış işler için yapılmış gibi gösterip sahte fatura kesmek de bir o kadar yanlış ve yasa dışıdır. 

Zaten Home Office ne kadar vergi ödediğinizle ilgilenmez. Sadece, işinizden edindiğiniz gelirinizin giderlerinize yetip yetmediğine bakar. Tüm iş masraflarınız ve vergileriniz çıktıktan sonra, elinize geçen net geliriniz kira, belediye vergisi, enerji faturalarınız, gıda, giyim ve ulaşım masraflarınızı karşılamaya yetiyorsa sorun yok demektir. 

Benzer şekilde, iş planınızda ön gördüğünüz ciro ve kazanca ulaşamazsanız bu, başvurunuzun reddedileceği anlamına gelmez. İş planındaki finansal öngörü tabloları, adı üstünde öngörüden ibarettir ve tahmin edilmiş rakamlardır. Planı uygularken daha düşük miktarlar da kazanılabilir, daha yüksek miktarlar da. Burada yine Home Office az evvel bahsettiğim gelir-gider dengesine bakacaktır.

Gelir-gider hesaplamalarında, dependant olarak vize almış olan eş veya yetişkin çocukların çalışma gelirleri maalesef göz önünde tutulmaz. Ana başvuru sahibi olan kişinin tüm ailenin yaşamsal masraflarını karşılayacak oranda bir gelire sahip olması gerekir. Türkiye’den getirdiğiniz birikimlerinizin olması pozitif bir faktör olsa da, İngiltere’de kurduğunuz işinizden tüm yaşam giderlerinizi karşılayacak kadar gelir sağlayamazsanız ret veya 3 yıl yerine 1 yıllık uzatma almanız gündeme gelebilir.

İşlerini limited şirket olarak kuranların sıklıkla yaptıkları bir hataya veya ihmale de değinelim. Limited şirketinizin yüzdeyüz hisseleri size ait olsa da, sizden bağımsız bir tüzel kişiliği vardır. O nedenle, limited şirketinizin paraları sizin şahsi paranız değildir, öyle görülmemelidir. O nedenle, şirketinizin banka hesabından veya kartından direkt olarak kişisel harcama yapmamalısınız. Direktör maaşı alıyorsanız, maaşınızı düzenli olarak şirket hesabınızdan kişisel hesabınıza aktarmalısınız. Benzer şekilde dividend (yani kar payı) alırsanız, önce kişisel hesabınıza aktarıp ondan sonra şahsi harcamalarınızı gerçekleştirmelisiniz. 

Şu da hayati önem arz ediyor. Yaptığınız işlerin self-employment kurallarına uygun olmasına ve işçilik veya gizli işçilik sayılacak faaliyetler olmamasına azami gayret göstermelisiniz. Zira, yaptığınız işler işçilik veya gizli işçilik kapsamında değerlendirilirlerse, ret almanız kaçınılmaz olur. Siz ve servis sunduğunuz müşteriniz bunun işçilik olmadığına inansanız dahi bu sorunu ortadan kaldırmaz. Objektif olarak bakıldığında işçilik olarak görünüyorsa, bu ret almanıza neden olur.

İşçilik ve self-employment ayrımı her zaman çok kolay olmayabilir. Ancak genel olarak; self-employedolarak servis sunan insanlar şu özellikleri taşırlar: self-employed insanlar sadece kendi işyerinde çalışırlar, işlerinin başarısı veya başarısızlığı kendilerinin sorumluluğundadır ve kar-zarar etme konularında risk alırlar. Başka birinin kontrolü altında çalışmazlar. Nerede, ne zaman ve ne iş yapacaklarına kendileri karar verirler. Kendileri yerine işlerini başka birine yaptırabilirler. Sabit mesailer yapmazlar ve sabit maaş almazlar. Genelde sabit ücret, saatlik ücret veya proje bazlı ücret uygulamasında bulunurlar. Servislerini sunarken kendi ekipmanlarını kullanırlar ve bu ekipmanları alırken kendi paralarını kullanırlar. Çoğunlukla, birden fazla müşteriye hizmet sunarlar ve müşterilerine aracısız servis sunarlar. Servisleri karşılığında fatura kesip ödemelerini alırlar. Ücretli tatil ve ücretli hastalık izin hakları bulunmaz. Kendi vergilerini ödemekle mükellef olurlar. Bu örnekler çoğaltılabilir. Bunların tersini yapmak ise Home Office’in sizi işçi olarak görmesine ve uzatma başvurunuzu reddetmesine yol açabilir. O nedenle, servislerinizi sunarken bu gereksinimlere bağlı kalmak elzemdir.

İlk başvurunuzu yaptığınızda, kuracağınız iş ile ilgili iş planınız, araştırmalarınız, ilgili tecrübeleriniz ve önümüzdeki bir yıl içinde ne yapacağınızın planını sunmuştunuz. Uzatma başvurunuzda ise, başvuru tarihine kadar neler yaptığınızı ispatlayacak dökümanlar sunmanız gerekiyor. İşinizi kurduğunuzu, gerekli yatırımları yaptığınızı, ticari faaliyetlerinizi başlatıp sürdürdüğünüzü, iş kurulumu ve vergiler bakımından tüm yasal yükümlülüklerinizi yerine getirdiğinizi gösteren belgeler sunmanız gerekiyor. Bunların yanında, kişisel giderlerinizi ve işinizden gelen gelirinizin bu giderleri karşılamaya yettiğini ispat eden dökümanlarınızı da sunmalısınız. Size bağlı olarak başvuran dependent aile bireyleriniz varsa, Onlar’a dair dökümanların da sunulmaları gerekecek. Sunulması gereken dökümanlar kişilerin durumlarına göre farklılık gösterebiliyor. O nedenle, burada spesifik ve tam bir liste sunmamız maalesef mümkün değil.

Bize Ulaşın

Umarız bu bilgiler yararlı olmuştur. Uzatma veya kalıcı oturum başvurularınızla ilgili avukat desteğine ihtiyaç duyarsanız, bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin lütfen. Telefon numaramız 0203 940 5959 ve e-posta adresimiz yd@redstonesolicitors.co.uk.