ANKARA ANLAŞMASI ALTINDA SÜRESİZ OTURUM | SON DURUM | HAZİRAN 2018

Yeni Kurallar Ne Anlama Geliyor?

16 Mart 2018 tarihinde, Home Office, Ankara Anlaşması altında Süresiz Oturum hakkı (‘Indefinite Leave to Remain’) ile ilgili bir açıklamada bulunmuştu. Home Office, açıklama tarihi itibariyle Ankara Anlaşması başvurularında Süresiz Oturum hakkının kaldırıldığını duyurmuştu.

16 Haziran 2018’de Home Office konuyla ilgili yeni kuralların yürürlüğe girdiğini duyurdu. Böylece, Ankara Anlaşması’yla İngiltere’de kalan Türkiye vatandaşlarına Süresiz Oturum (Indefinite Leave to Remain) alma yolu yeniden açıldı. Buna göre Ankara Anlaşması altında İngiltere’de bulunan Türkiye vatandaşları, eşleri ve çocukları belli gereksinimleri yerine getirmeleri halinde Süresiz Oturum hakkına başvurabilecekler. Yeni kurallar altında hem işveren (self-employed) statüsünde olan ve hem de çalışan (employee) statüsünde olan Türkiye vatandaşları süresiz oturum hakkı için başvurabilecekler.

Eski sistemle kıyaslandığında, Süresiz Oturum almak için getirilen yeni gereksinimler şunlar:

  • İngiltere’de 5 yıl Ankara Anlaşması vizesiyle ikamet etmiş olmak;
  • Vatandaşlık sınavı olarak bilinen Life in the UK ve B1 düzeyinde İngilizce dil sınavlarını geçmek;
  • Süresiz oturum başvurularının ücretli hale gelmesi (Şu an başvuru başına £2,389).

Diğer gereksinimler eski sistemle aynı. Yani işinizden kazandığınız gelirin geçiminiz için yeterli olması gibi eski gereksinimler de yerine getirilmesi gerekenler arasında devam ediyor.

16 Mart 2018 tarihli yazılı görüşümüzde getirilebilecek değişiklikleri tahmin etmeye çalışmıştık. Getirilen değişikliklerin tahminlerimizle neredeyse birebir örtüştüğünü görmek dikkat çekici.

Yeni kurallar ne zaman yürürlüğe girecek?

Yeni kurallar 6 Temmuz 2018’de yürürlüğe girecek. Yeni kurallar yürürlüğe girinceye kadar (yani 5 Temmuz 2018’e kadar) yapılan başvurular mevcut kurallar altında değerlendirilecek.

İşveren (Self-employed) statüsü bulunan ana başvuru sahipleri nasıl Süresiz Oturum alabilecekler?

Ankara Anlaşması altında ilk başvuru ve uzatma başvuruları tamamen olduğu gibi devam edecek. Yeni kurallar sadece Süresiz Oturum başvurularını etkiliyor. Şu gereksinimleri yerine getirdikleri takdirde işveren (self-employed) statüsüyle İngiltere’de kalan Türkiye vatandaşları Ankara Anlaşması altında Süresiz Oturum alabilecekler:

  • Başvuru sahibinin sabıka kaydı bulunmaması gerekiyor.
  • Başvuru sahibinin 5 yıl boyunca gerçekten self-employed olarak çalıştığını ispatlaması gerekiyor.
  • Başvuru sahibinin işinden kazandığı miktarın kendisinin ve ailesinin geçimine yettiğini ispatlaması gerekiyor.
  • Başvuru sahibinin 5 yıl boyunca İngiltere’de devamlı olarak ikamet etmiş olması gerekiyor.
  • Başvuru sahibinin vatandaşlık sınavı olarak bilinen ‘Life in the UK’ ve B1 düzeyinde İngilizce dil sınavlarını geçmesi gerekiyor.
  • Başvuru ücreti olan £2,389’u Home Office’e ödemeleri gerekiyor.

İşçi (employee) statüsü bulunan ana başvuru sahipleri nasıl Süresiz Oturum alabilecekler?

Eski kurallar altında ‘İşçi’ (Employee/Turkish Worker) statüsüyle İngiltere’de kalan Türkiye vatandaşları İngiltere’de 10 yıl ikamet etmeden Süresiz Oturum alamıyorlardı. Yeni kurallarla beraber işçi statüsünde olan Türkiye vatandaşları da Süresiz Oturum alabilecekler. Karşılamaları gereken kriterler İşveren (Self-employed) statüsünde olanlarla neredeyse aynı diyebiliriz:

  • Başvuru sahibinin sabıka kaydı bulunmaması gerekiyor.
  • Başvuru sahibinin 5 yıl boyunca işçi statüsünde çalışmış olması gerekiyor.
  • Başvuru sahibinin işinden kazandığı miktarın kendisinin ve ailesinin geçimine yettiğini ispatlaması gerekiyor.
  • Başvuru sahibinin 5 yıl boyunca İngiltere’de devamlı olarak ikamet etmiş olması gerekiyor.
  • Başvuru sahibinin vatandaşlık sınavı olarak bilinen ‘Life in the UK’ ve B1 düzeyinde İngilizce dil sınavlarını geçmesi gerekiyor.
  • Başvuru ücreti olan £2,389’u Home Office’e ödemeleri gerekiyor.

Çocukların durumu nasıl olacak?

21 yaşının altında olan (ve bazı durumlarda 21 yaşının üzerinde olan), evli olmayan ve kendilerine ailelerinden bağımsız bir hayat kurmamış olan çocuklar ana başvuru sahibiyle beraber Süresiz Oturum alabilecekler. 18 yaşının üzerinde olan çocukların Life in the UK ve İngilizce dil sınavlarını geçmeleri gerekecek.

Eşlerin durumu nasıl olacak?

İster işveren ister işçi ailesi olsunlar, şu gereksinimleri yerine getiren eşler Süresiz Oturum alabilecekler:

  • Başvuru sahibinin sabıka kaydı bulunmaması gerekiyor.
  • Başvuru sahibinin ana başvuru sahibi olan eş (sponsör ile) gerçek ve devam eden bir evliliklerinin veya evliliğe benzer bir ilişkilerinin olduğunu ispatlaması gerekiyor.
  • Başvuru sahibinin 5 yıl boyunca işçi veya işveren eşi statüsünde 5 yıl boyunca İngiltere’de devamlı olarak ikamet etmiş olması gerekiyor.
  • Ana başvuru sahibinin (sponsörün) işinden kazandığı miktarın kendisinin ve ailesinin geçimine yettiğini ispatlaması gerekiyor.
  • Başvuru sahibinin vatandaşlık sınavı olarak bilinen ‘Life in the UK’ ve B1 düzeyinde İngilizce dil sınavlarını geçmesi gerekiyor.
  • Başvuru ücreti olan £2,389’u Home Office’e ödemeleri gerekiyor.

2 yıl kuralından dolayı mağdur olan eşler için de iyi haber var mı?

Evet. 2 yıl kuralından dolayı şu an İngiltere’de vizesiz pozisyona düşen eşler 3 yıllık uzatma vizesine başvurabilecekler. İngiltere’de 5 yıllarını doldurmaları halinde de Süresiz Oturum için başvurabilecekler.

Bu durum ana başvuru sahibi (sponsör) olan eşler Süresiz Oturum almış olasalar ve hatta İngiltere vatandaşı olmuş olsalar dahi geçerliliğini koruyor.

Süresiz oturum başvurularını 16 Mart 2018’den önce teslim etmiş başvuru sahipleri bu durumdan nasıl etkilenecek?

Süresiz oturum başvurularını 16 Mart 2018’den önce Home Office’e teslim etmiş bulunan başvuru sahipleri bu değişiklikten etkilenmeyecekler. Ankara Anlaşması altında 4 yıllık ikamet koşulu ve diğer gereksinimleri yerine getirmeleri halinde süresiz oturumlarını alacaklar.

Süresiz oturum başvurularını 16 Mart 2018 – 6 Temmuz 2018 arasında teslim eden başvuru sahipleri bu durumdan nasıl etkilenecek?

Cevaplanması gereken en zor sorunun bu olduğunu düşünüyoruz. Home Office’in 16 Mart 2018 tarihli yazılı beyanında, 16 Mart 2018’den sonra süresiz oturum başvurularını yapacak olan başvuru sahiplerinin 4 yıl ve üzeri bir ikamet dönemlerini tamamlamış olsalar dahi 3 yıllık uzatma alacaklarını duyurmuştu. Yeni kuralların yürürlüğe giriş bilgisi de 6 Temmuz 2018 öncesinde yapılan başvuruların ‘mevcut kurallar’ altında karara bağlanacağına işaret ediyor.

Burda ‘mevcut kurallar’dan kasıt 1973’te geçerli olan kurallar ise, 4 yılını doldurmuş başvuru sahiplerinin Süresiz Oturum almaları gerekir. Ancak ‘mevcut kurallar’dan kasıt 16 Mart 2018’de yayınlanan Home Office talimatları ise bu dönemde başvuran insanların 3 yıllık uzatma alacaklarına işaret eder. Burada bir belirsizlik var ve ilerleyen günlerde bu konunun aydınlatılması gerekiyor.

İlk veya ilk vize uzatma başvurularını yapacak olan başvuru sahipleri de bu değişiklikten etkilenecekler mi?

Bu kural değişikliği sadece süresiz oturum başvurularına ilişkin bir değişiklik. Dolayısıyla ilk başvuru ve vize uzatma başvuruları bu durumdan etkilenmeyecek. Ancak normal koşullarda 1 + 3 yıllık vize uzatması aldıktan sonra süresiz oturum hakkına başvurulabilecekken, yeni kurallar altında bu daha da uzatılıyor. Başvuru sahipleri eskiden Süresiz Oturum başvuruları öncesi 2 başvuru yapıyorken şimdi bu başvuru sayısının 3’e çıkması göndemde gibi görünüyor. Bu, başvuru sahipleri için ekstra masraf anlamına geliyor. Umuyoruz ki Home Office bu durumu görüp 1 + 4 veya 2 + 3 gibi bir formül ile başvuru sayısını tekrar 2’ye düşürür.  

Yeni kurallar adil mi ve Ankara Anlaşması’na uygun mu?

Yeni kuralların adil olup olmadığı konuya yaklaşımınıza göre değişir. Home Office’in daha ağır koşullar getirmesinden de endişe ediliyordu. Örneğin ikamet süresinin 10 yıla kadar çıkması, belli bir gelir seviye figürünün getirilmesi olasılıklar arasındaydı ve bunlar olmadı.

Ancak, 16 Mart 2018’den önce İngiltere’ye gelip 4 yılını tamamladıktan sonra Süresiz Oturum alacaklarına inanarak gelen insanlar bakımından pek de adil bir değişiklik olduğu söylenemez. Life in the UK ve İngilizce dil sınavının yanında, oldukça yüksek olan £2,389’luk başvuru ücreti tabii ki durumdan etkilenen insanların memnuniyetle karşılayacakları durumlar değil.

Ayrıca, Ankara Anlaşması durumu zorlaştıran tüm yeni tedbirleri yasaklıyor. Dolayısıyla getirilen yeniliklerin Ankara Anlaşması’nı ihlal ettiği aşikardır. Tabii, bu argümanın başarılı bir şekilde öne sürülebilmesi için Mart 2017’de alınan Aydoğdu kararının Yüksek Mahkeme veya daha üst bir mahkeme tarafından geri çevriltmesi gerekiyor.

Yine çözümü mahkemede mi aramalıyız?

Yine cevaplaması zor sorulardan biri bu. Mart 2017’de alınan Aydogdu kararı, mahkemeye gitmenin her zaman istenilen sonuca ulaştırmadığını ve var olan hakların daha kötüye gitmesine sebep olabileceğini hepimize gösterdi. Yeni kurallar altında getirilen koşullar eski kurallara göre oldukça ağır olsa da, mahkemeye gitmek koşulların daha da zorlaştırılmasına neden olabilir.

Öyleyse haklıysak dahi hak aramayalım mı? Elbet de ifade edilmek istenen bu değil. Haklı olduğumuz yerlerde yasal kanalları kullanarak haklarımızı aramalıyız. Ancak, vurgulamak istediğimiz, başvuruları zayıf olan insanların mahkemeye gitmesinin sadece kendileri için değil, diğer insanların başvuruları açısından da negatif sonuçları olabilir. O nedenle, mahkemeye gidecek olan ve emsal dava olması olası olan dava dosyalarının özenle seçilmesi gerekir.

Ayrıca, ikamet süresi 4 yıldan sadece 5 yıla çıkartıldığından mahkemede dava açılmasına değip değmeyeceği eldeki dosyanın koşullarında değerlendirilmelidir. Zira mahkeme davaları zaten bir yılı aşkın bir zaman süreceğinden asıl dava sahibi pek de bir avantaj elde etmeyebilir.

Durum yargıya taşınmak zorunda kalınırsa güçlü başvurular olarak değerlendirilebilmeleri için mahkeme aşamasında gündeme getirilecek olan argümanlara başvuru aşamasında değinilmesi büyük önem arz eder. Bu argümanlar çok çeşitli olabilir. Ancak ilk akla gelenler şunlar:

  • Avrupa Adalet Divanı’nın kararlarına atıfta bulunarak Aydoğdu kararının yanlış olduğunu ve bu değişiklilerin Ankara Anlaşması’na aykırı olduğunu savunmak gerekir.
  • Bu yakın zamanda kadar müvekkillerimize 3 yıllık uzatma vizeleri verildiğinde gelen Home Office mektuplarında mevcut vizelerinin bitmesine 28 gün varken süresiz oturum hakkı için başvurabilecekleri yazılıyordu. Dolayısıyla bunun oldukça güçlü bir argüman olarak kullanılabileceği kanaatindeyiz. Zira bu cümlenin başvuru sahiplerinde 4 yıllık bir ikamet dönemi doldurmaları halinde süresiz oturum hakkı kazanacakları yönünde meşru bir beklenti oluşturduğunu rahatlıkla savunabiliriz. Yapılan başvurularda buna özellikle vurgu yapılmasında büyük yarar görüyoruz.
  • Yapılabilecek bir diğer argüman benzer başvuruların farklı koşullarda değerlendirilmesidir. Özellikle değişikliğin ansızın ve hiçbir ön uyarı verilmeden yapılması bu argümanı güçlendirecektir. 16 Mart 2018 ve yeni başvuru türünün oluşturulması arasında başvuru yapmak zorunda bırakılan başvuru sahiplerinin bu konuda oldukça güçlü bir pozisyonları olacaktır.
  • Bunların yanında insan hakları argümanlarına da mutlaka değinilmelidir.

Durumu nasıl özetleyebiliriz?

Yeni kurallar bazı insanlar için ‘iyi haber’ bazı insanlar için ‘kötü haber’ niteliğinde. Yapılan değişikliklerin adilliği ve Ankara Anlaşması’na uygunluğu kesinlikle tartışmaya açıktır. Özellikle 16 Mart 2018 ve 6 Temmuz 2018 arasında 4 yılını tamamlayıp başvuruda bulunan veya bulunması gereken insanlar kesinlikle mağdur pozisyona düşürülmüştür. Genel anlamda, 16 Mart 2018 öncesinde 4 yılını tamamlayınca Süresiz Oturum alacağı meşru beklentisiyle İngiltere’ye gelip yerleşen Türkiye vatandaşları aynı şekilde mağdur edilmiştir.

Öte yandan eşlerle ilgili 2 yıl ikamet kuralından mağdur edilmiş insanların durumlarına kapsamlı ve bir nebze de olsa adil denebilecek değişiklikler görüyoruz. Yeni kurallar ışığında en azından gelecekte benzer bir mağdur grup oluşmasının önü kapatılmıştır. İngiltere vatandaşlığını edindikten sonra dahi Ankara Anlaşması’nın korumasının devam ettiğinin yeni kurallarda kabul edilmesi de başka bir sevindirici durumdur.

Yeni kuralların etkilerini tek tek ele alacağımız dosyalarda daha da net göreceğiz. Ancak, şu an itibariyle yapılabilecek yorum bu yeni kuralların biraz acı biraz tatlı bir tat bıraktığıdır. Daha kötüsü olabileceği ile teselli olunabileceği gibi, hak edilenin daha iyisi olması gerektiği de su götürmez bir gerçektir.

Bu bilgileri okumamıza rağmen aklımıza takılan hususlar var. Yardımcı olabilir misiniz?

Elbette. Bize aşağıdaki detayları kullanarak ulaşabilirsiniz:

  • Tel: 0203 940 5959
  • Mob: 0787 617 3081
  • E-mail: yd@redstonesolicitors.co.uk

Gelecekte olabilecek gelişmelerden nasıl haberdar olabiliriz?

Umarız ki yukardaki açıklama konulara bir nebze de olsa açıklık gelmesi açısından yararlı olur. Bu konuda yeni gelişmeler olması halinde bilgileri paylaşmaya devam edeceğiz. Websitemizden ve Facebook sayfamızdan takip edebilirsiniz. Benzer şekilde başka meslekdaşlarımız da gelişmeler oldukça paylaşacaklardır.

Saygılarımızla,

Av. Yaşar Doğan

Redstone Solicitors